26 Ocak 2015 Pazartesi

Balkabağı Çorbası




Kışın en çok iple çektiğim şeyler; karlarla kaplı Ankara'mı bembeyaz görmek, bol eğlenceli kar aktiviteleri ve yine o karlarla kaplı etrafı seyrederek yudumladığım sıcak ve lezzetli yiyecekler...  Malum, karlar eridi. Ankara'yı tanıyorsam bu kış bir daha da tutacak kadar kar yağmaz. :/ İşte bu yüzden bir sonraki yazımın kışın diğer heyecan verici kısmı olan sıcak ve leziz bir yemeği ve onun ana malzemesi olan balkabağını konu almasını istedim. Sonbahar/kış zamanının en sevdiğim, kolay mı kolay tariflerinden birini paylaşıyorum sizlerle: Balkabağı çorbası.

Tarife geçmeden önce biraz balkabağından bahsedelim. Her ne kadar  Amerikalı olmasam da yakın zamana kadar balkabağı bana Cadılar Bayramını ve Amerikalıların birbirinden yaratıcı balkabağı oymalarını çağrıştırmıştır. Türk mutfağında balkabağının en yaygın kullanımı ise benim yine çok yakın bir zamana kadar sevemediğim kabak tatlısıdır.  Dolayısıyla benim tahminim bu yemeğin adını duymayanlar veya duysa bile tatmamış olanlar "vere vere bunun tarifini mi veriyosun, balkabaklı çorba mı olur, bık bık bık bık" edebilirler. Sözüm onlara: Bi ön yargılı olmayın. Deneyin bir şu kolay tarifi de boğazınızdan bu soğuk kış günlerinde iki besin değeri yüksek lokma girsin.
Efendim, balkabağı  potasyum, kalsiyum, fosfor, demir gibi  önemli mineraller içerir. Soğuk havalarda yeyiniz. Evet, anneliğimi de yaptığıma göre tarife geçebiliriz.

Malzemeler (resimde gördüklerinizden ibarettir)




2 koca dilim (yaklaşık 1kg) balkabağı
2 soğan
1 tüm sarımsak
1 küçük boy kereviz
100ml krema veya süt(isteğe bağlı)
1,5 litre su( Ankara'da yaşıyorsanız içme suyunu öneririm. Su yerine et suyu, sebze suyu veya tavuk suyu da kullanılabilir)
Birkaç tane defne yaprağı (evde yoksa boşver hiç şeyapma)

Nasıl yapıcaksınız biliyor musunuz:
Artık balkabağını sokakta bile soyulmuş satıyorlar, o yüzden gidin soyulmuşunu alın. Elinizdeki balkabaklarını 3'er santim kalınlığında dilimlere ayırın, soğanları soyup dörde bölün. Kerevizi soyup balkabaklarıyla yaklaşık olarak aynı boyutlarda olacak şekilde kesin. Sarımsağa hiçbir şey yapmayın bile :) Büyük ve biraz derin bir fırın tepsisinin içine pişirme kağıdını serin ve üzerine doğradığınız malzemeleri koyun. Üzerine biraz zeytinyağı, tuz ve karabiber döküp ellerinizle tepsinin içine koyduğunuz malzemelere masaj yapın.




Bütün malzemelere zeytinyağı, tuz ve karabiberi yedirdiğinize ikna olduğunuzda önceden 200 derecede ısıttığınız fırına koyun. 30 dakika sonra çatalı balkabaklarına batırın kolayca batırıp çıkarabiliyorsanız olmuş demektir. Fırından çıkarttığınızda böyle görünecek:

Resimde gördüğünüz közlenmişlikler çorbanızı lezzet anlamında bir üst seviyeye taşıyacak unsurlar :)


Büyükçe bir tencere alın,  sarımsağı ayırın ve fırında pişirdiğiniz malzemeleri tencerenin içine dökün. Sarımsak da piştiği için kabuğundan çok kolay sıyrılacaktır. Kabuklarından sıyırdığınız sarımsakları da tencereye atın. Tencerenin içine suyu boşaltın. Ben sebze suyu ve içme suyu karışımı kullanıyorum, siz de damak tadınıza göre istediğiniz gibi tavuk suyu veya et suyu koyabilirsiniz. Eğer tavuk suyu veya et suyu koyacaksanız tadını çok fazla bozmaması için içme suyu ile orantılı olarak (%50 et/tavuk suyu- %50 içme suyu) koymanızı tavsiye ederim. 




Artık elinize bir el blender'ı (bilmiyorsan "google it") alın ve orta ateşte tencerenin içinde malzemeleri öğütmeye başlayın. 5 dakika boyunca öğüterek karıştırdıktan sonra böyle görünecektir. (sağda) Homojen bir karışım elde edince kremayı/sütü ekleyin.  Çorbanın kıvamı yoğunsa su ve tuz ekleyin. 1-2 dakika kadar ocakta bekletip altını kapatın. Süt veya krema koymayacaksanız altını kapattıktan sonra içine atacağınız bir parça tereyağı da tadını zenginleştirir.

Süslemek için adettendir üstüne bir iki yaprak maydanoz koyun. Ardından afiyetle yiyin.




Not: Üzerine bir kaç parça ceviz ufalarsanız da güzel olur.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder